work loose

- Ayrıca bakınız:
- - wordlessly
  - wordlist
  - wordsmith
  - wordy
  - work
  - work ethic
  - work experience
  - work for
  - work hard
  - work in
  - work off
  - work on
  - work out
  - work up
  - workable
  - workaholic
  - workaround
  - workbench
  - workbook
  - workday
  - worker
- Son aramalar:
- Tümünü Görüntüle

WordReference tam bu tümceyi çeviremiyor ancak her bir kelimeye tıklayarak anlamını görebilirsiniz.

ⓘ Bir veya daha fazla forum başlığı aradığınız terim ile tam eşleşiyor

Aradığınız tam cümleyi bulamadık.
"loose" için olan girdi aşağıda gösterilmektedir.

Ayrıca bakınız: work

WordReference
Definition
Synonyms
English Collocations
English Usage

Temel Çeviriler
İngilizce		Türkçe
loose adj	(clothing, etc.: not tight) (giysi, vb.)	bol s.
		gevşek s.
	I must have lost weight, because my trousers are loose.
loose adj	(not held in place)	serbest s.
	The loose diamonds were worth thousands of dollars.
	Serbest halde bulunan elmasların değeri binlerce doların üzerindeydi.
loose adj	(not fastened) (bağcık, vb.)	bağlanmamış s.
		çözük s.
	His mother made him tie his loose shoelaces.
loose adj	(not compressed, not compact)	sıkıca bağlanmamış s.
		sıkı olmayan, gevşek s.
	The packing materials are loose, and move during shipping.
loose adj	figurative (vague)	şüpheli s.
		müphem s.
		kararsız s.
	We have only a loose outline of the plan.
loose adj	figurative (not literal or precise)	belirsiz, muğlak s.
	She used a loose meaning of the word.
loose [sth]⇒ vtr	(set free)	serbest bırakmak f.
	The man loosed his dogs on the intruder.
loose [sth] vtr	(untie)	çözmek f.
	The hero loosed the hostages' bonds and led them to safety.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Ek Çeviriler
İngilizce		Türkçe
loose adj	figurative, informal (irresponsible, gossipy)	şüpheli s.
	There is loose talk going around about you two. I don't believe a word of it.
loose adj	figurative, pejorative, informal (promiscuous) (mecazlı)	hafifmeşrep, hafif s.
	People called the young woman loose, but as far as she was concerned, she was just having a good time.
loose [sth] vtr	(shoot: an arrow)	ok atmak f.
	Paris loosed the arrow that killed the mighty Achilles.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Bileşik Şekiller:
İngilizce		Türkçe
break loose v expr	figurative (free yourself)	kurtulmak geçişsiz f.
		kurtulup kaçmak geçişsiz f.
	I thought I'd fastened the dog's chain securely but he must have broken loose.
cut loose vi + adj	figurative, slang (become independent)	özgür olmak f.
	(mecazlı)	bağımsızlığını ilan etmek f.
	She really began to cut loose after she left home.
cut loose vi + adj	figurative, slang (act wildly) (mecazlı)	kurtlarını dökmek f.
	After six weeks of boot camp the recruits were ready to cut loose and have a few beers.
cut [sb] loose vtr + adj	US, figurative, slang (fire from job)	işten atmak, işten kovmak geçişli f.
	The company cut Alan loose for supporting the workers' strike.
get loose vi + adj	informal (become free)	(hayvan) kaçıp gitmek f.
	The next door neighbour's dog got loose again last night.
get loose vi + adj	US, dated, slang (relax)	gevşemek geçişsiz f.
		rahatlamak geçişsiz f.
hang loose v expr	(be detached, dangle)	sarkmak geçişsiz f.
		kopup sallanmak geçişsiz f.
	Water was pouring from the roof because part of the gutter was hanging loose.
hang loose v expr	slang, figurative (relax, be relaxed)	sakin ol ünl.
		rahat ol ünl.
	Hang loose, man - I'll be back in a minute.
let [sb/sth] loose vtr + adj	(set free, release)	serbest bırakmak geçişli f.
		salmak geçişli f.
	He let his dogs loose on my lawn and they made such a mess!
let [sb] loose on [sth] v expr	informal (allow to use freely) (serbestçe kullanımına)	izin vermek f.
	We should never have let the kids loose on the computer!
loose cannon n	figurative ([sb] who is unpredictable) (ne yapacağı belli olmayan kişi)	deli fişek i.
		serseri mayın i.
	Be careful when you talk to the manager; he's a loose cannon.
loose end n	(unfastened end of [sth])	boştaki uç i.
	Helen cast off her knitting and wove in all the loose ends.
loose end n	figurative, usually plural (unfinished business)	yarım kalmış iş i.
		bitirilmemiş iş i.
	Your essay just isn't good enough: it's full of loose ends for a start.
loose end n	figurative, usually plural (unfinished detail)	tamamlanmamış kısım i.
		eksik kalmış ayrıntı i.
	The company directors had one more loose end to tie up before they could announce the merger.
loose-fitting adj	(baggy, not tight) (giysi)	bol s.
		gevşek s.
	Wear loose-fitting clothing to allow the skin to breathe.
on the loose adv	(unfettered)	serbest s.
		özgür s.
	The neighbor's dogs are on the loose and they are chasing our chickens.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

work loose' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

Turkish forumda "work loose" konulu tartışma bulunamadı

work (loose, open, etc.): intransitive use - English Only forum

Turkish forumu ziyaret edin.
WordReference Yardım: Forumlarda kendiniz sorun.

Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.

"work loose" için Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz.

Reklamlar

Reklamlar

Uygunsuz bir reklamı rapor et.
WordReference.com WORD OF THE DAY GET THE DAILY EMAIL!

Siteyi reklamsız görüntülemek için WordReference Destekçisi olun.